Horoz Fasulyesi Nasıl Olur? Bir Filozofun Bakış Açısıyla Ontoloji, varlık bilimi, her şeyin “olma” hali üzerine düşündüğümüzde, basit bir fasulye bile derin bir anlam taşıyabilir. Çünkü varlık, sadece bir nesne olarak değil, ona bakış açımız, onunla olan ilişkimizi de içerir. Bir bakıma, horoz fasulyesi, hem fiziksel hem de anlamsal bir varlık olarak karşımıza çıkar. Bu fasulye, sadece bir gıda maddesi değil; aynı zamanda doğayla olan ilişkimizin, kültürümüzün ve hatta zamanla kurduğumuz bağların bir yansımasıdır. Peki, horoz fasulyesi nasıl olur? Bu basit soru, varlık ve anlam üzerine derin bir düşünsel yolculuğa çıkmamıza olanak tanır. Etik Perspektiften Horoz Fasulyesi Etik, doğru ve…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Hipnoz Nedir, Kimler Yapabilir? Antropolojik Bir Perspektiften Kültürlerarası Bir Keşif Bir Antropoloğun Perspektifinden Hipnoz: Kültürlerin ve İnanışların Derinliklerine Yolculuk Hipnoz, çoğu zaman zihin kontrolü ve bilinçaltı süreçlerin keşfi olarak algılansa da, aslında çok daha derin ve kültürel bir olgudur. Farklı toplumlar ve kültürler, hipnozun doğasını ve işlevini farklı şekillerde anlamış ve kullanmıştır. Bir antropolog olarak, insan davranışlarını ve kültürel yapıları anlamak, hipnozun sadece modern psikoloji ile sınırlı bir fenomen olmadığını, aynı zamanda tarih boyunca ritüeller, semboller ve topluluk yapılarıyla iç içe geçmiş bir süreç olduğunu görmek beni her zaman etkilemiştir. Dünyanın dört bir yanında, insanların zihinleri üzerinde çeşitli kontrol teknikleri,…
Yorum BırakHindoloji Nedir, Ne İş Yapar? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir psikolog olarak, her zaman insan davranışlarının ardındaki motivasyonları anlamaya çalışırım. Neden belirli bir şekilde davranıyoruz? Hangi duygular ve bilişsel süreçler, bizi bir düşünceyi kabul etmeye veya bir hareketi yapmaya itiyor? Bu soruları gündeme getirdiğimizde, yalnızca kişisel psikolojimizin derinliklerine inmekle kalmayız, aynı zamanda farklı kültürler ve topluluklar hakkında daha geniş bir anlayış geliştirebiliriz. Hindoloji, tıpkı insan davranışlarını anlamak gibi, bizi farklı bir kültürün, farklı bir dünyanın derinliklerine taşıyan bir disiplindir. Peki, Hindoloji nedir ve bu alanın insan psikolojisiyle nasıl bir ilişkisi vardır? Bu yazıda, Hindoloji’yi psikolojik bir perspektiften inceleyeceğiz. Hindoloji, Hindistan’ın…
6 YorumDevenin Ağzı Neden Bağlanır? Toplumsal Yapılar ve Kültürel Pratikler Üzerine Bir Sosyolojik Analiz Toplumsal Yapılar ve Bireylerin Etkileşimi Üzerine Düşünceler Bir araştırmacı olarak, toplumsal yapıların ve bireylerin etkileşiminin hayatımızda nasıl derin izler bıraktığını anlamaya çalışırken, bazen en basit görünen geleneklerin bile derin sosyolojik anlamlar taşıyabileceğini fark ederim. Herkesin bildiği, belki de çok sıradan kabul ettiği bir pratik ya da davranış, aslında toplumun yapı taşlarını, normlarını, güç ilişkilerini ve kültürel pratiklerini açığa çıkarabilir. Bugün, “devenin ağzı neden bağlanır?” sorusunu ele alarak, bu tür pratiklerin ne anlama geldiğini ve nasıl toplumsal yapılarla ilişkilendirilebileceğini sorgulamak istiyorum. Devenin ağzının bağlanması, aslında bir anlamda kontrol…
Yorum BırakAna Duygular Nelerdir? Kalbin Sözlüğünü Birlikte Yeniden Okuyalım Hızlı bir özet: Pek çok kurama göre “ana duygular” mutluluk, üzüntü, korku, öfke, tiksinti ve şaşkınlıktır. Bazı araştırmacılar bu listeyi genişletir (ör. merak, utanç, iğrenme, sevgi), bazıları ise duyguların kültür ve bağlama göre “inşa edildiğini” savunur. Aşağıda hem kökeni hem bugünü hem de yarına dair ipuçlarını bulacaksın. Bugün, sevdiğim bir konuyu—duyguları—sanki mutfağımda çay demlerken arkadaşlarımla sohbet ediyormuşum gibi, sana da anlatmak istiyorum. Çünkü “ana duygular” dediğimiz şey, sadece psikoloji kitaplarının sayfalarında yaşamıyor; sabah alarmına verdiğin tepki, bir mesajı görünce içinin kıpırdaması, kalabalık bir caddede aniden hızlanan adımların… hepsi bu görünmez orkestranın notaları.…
Yorum BırakBidat Nedir? Geçmişten Günümüze Bir Tarihsel Analiz Bir tarihçi olarak geçmişe baktığımda, her dönemin kendine özgü düşünceleri, inançları ve uygulamaları barındırdığını görmek benim için her zaman büyüleyici olmuştur. İnsanlık tarihindeki önemli kırılma noktalarına tanıklık etmek, toplumsal dönüşümleri incelemek ve bu dönüşümlerin nasıl şekillendiğini anlamak, geçmişin izlerini günümüze taşımanın en güzel yollarından biridir. Bugün ise sizlerle, tarihin derinliklerinde kök salmış ve zamanla çok farklı anlamlar kazanmış bir kavramı ele alacağız: bidat. Peki, bidat nedir? Bu terim neden bu kadar önemli ve toplumsal yapıyı nasıl etkilemiştir? Gelin, bu soruların yanıtlarını geçmişten günümüze bağlar kurarak keşfedelim. Bidat: Tanımı ve Kökeni Bidat, kelime olarak…
Yorum BırakBazı efsaneler vardır, insanın içini ürpertir… Bazılarıysa “Aaa bu benim!” dedirtir. Tao Tie tam da ikincisi. Mitolojik bir canavar olabilir ama dürüst olalım; gece 02.00’de buzdolabını yağmalarken aynaya bakan herkes, azıcık Tao Tie’dir. Erkekler bu durumu “enerji depolama stratejisi” diye savunur, kadınlar “duygusal açlık” diye analiz eder. Gerçekteyse ikisi de doğru: Tao Tie, hepimizin içindeki açgözlü, doyumsuz, sevimli küçük canavardır. Ve evet, onu tanımak hayatı çok daha eğlenceli kılar. Tao Tie (饕餮), Çin mitolojisinde sürekli yiyip asla doymayan, açgözlülüğün ve arzunun simgesi bir yaratık. Genellikle bronz ritüel kaplar üzerinde, sadece ağzı ve yüzüyle betimlenir çünkü onun tek derdi yemek yemektir.…
Yorum BırakGüvenilen Ne Demek? Tarih Boyunca Değişen Anlamlar ve Günümüzün İnce Çizgileri Bir Tarihçinin Gözünden: Geçmişe Bakarken Bir tarihçi olarak her kavramın kendi çağında farklı anlamlar taşıdığını bilirim. Güvenilen kelimesi de bunlardan biridir. Eski metinlerde “sözünde duran”, “emanet koruyan” kişi anlamına gelirken, bugün bu kelime çok daha geniş bir alanı kapsıyor. Yüzyıllar boyunca toplumlar, kime güvenileceğini belirlerken ahlâk, inanç, güç dengeleri ve kurumlar arasında ince bir denge kurdu. Güvenilen olmak, sadece karakterle değil; aynı zamanda çağın ruhuyla da tanımlandı. Antik Dünyada Güvenin Kökeni Antik Yunan’da güvenin temeli philia yani dostluk bağlarıydı. Güvenilen insan, sadece iyi niyetli değil, aynı zamanda bilge ve…
Yorum BırakGümüş Böceği İnsana Gelir mi? Tarihin Tozlu Sayfalarından Günümüze Bir Yolculuk Bir tarihçi olarak geçmişin izlerini sürmek, sadece olayları anlamak değil; o olayların insanla kurduğu ilişkiyi çözümlemektir. Tarih, yalnızca savaşların ve imparatorlukların değil, aynı zamanda evlerimizin duvarlarında dolaşan küçük canlıların da hikâyesidir. Gümüş böceği ya da bilimsel adıyla Lepisma saccharina, insanoğlunun binlerce yıldır farkında olmadan birlikte yaşadığı sessiz bir tanıktır. Peki bu gizemli böcek, insana gelir mi? Yoksa biz, onun yaşam alanına mı girmişizdir? Gümüş Böceği: Tarihin Tozlu Raflarından Günümüze Arkeolojik bulgular, gümüş böceklerinin insanlık kadar eski olduğunu gösterir. Eski Mısır mezarlarında, papirüs rulolarının arasında bile onların izlerine rastlanmıştır. Yazılı…
Yorum BırakGüvenlikçi Olmak İçin Ne Yapmalı? Ekonomik Bir Perspektiften İş Gücü ve Refah Analizi Bir Ekonomistin Girişi: Kıt Kaynaklar, Sonsuz İstekler Ekonomi, temel olarak sınırlı kaynaklarla sonsuz insan ihtiyaçlarını karşılama bilimidir. Bu sadece devletler veya şirketler için değil, bireyler için de geçerlidir. Bir ekonomist olarak sık sık şu soruyla karşılaşırım: “Kariyer seçimleri de bir ekonomik karar mıdır?” Elbette öyledir. Her meslek, bir yatırım kararının ürünüdür — zaman, emek, eğitim ve fırsat maliyetleri üzerinden şekillenir. Bu çerçevede, “Güvenlikçi olmak için ne yapmalı?” sorusu yalnızca bir meslek rehberi değildir; aynı zamanda bireyin ekonomik stratejisinin, piyasanın talep eğrisinin ve toplumsal refahın bir göstergesidir. —…
Yorum Bırak